24 Haziran 2009 Çarşamba

gunluk`un kapatilmasina tepki

Günlük gazetesine, 1 Haziran tarihli baskisinda Diyarbakir`da yapilan kültür festivali ile ilgili olarak ...||Günlük gazetesine, 1 Haziran tarihli baskisinda Diyarbakir`da yapilan kültür festivali ile ilgili olarak `Görkemli final` baslikli haberde kullanilan fotograf ve forum sayfasinda bulunan iki köse yazisindan dolayi, TMK yasalarina dayanilarak Istanbul 12. Agir Ceza Mahkemesi tarafindan 1 ay yayin durdurma cezasi verilmesine basin meslek örgütleri tepki gösterdi. Gazetemizin yöneticileri de Günlük gazetesini ziyaret ederek desteklerini ve dayanisma dileklerini ilettiler.||EVRENSEL`DEN ZIYARET||Gazetemiz Yazi Isleri Müdürü Fatih Polat ve yazi isleri üyeleri Nuray Sancar ile Muzaffer Özkurt, Günlük gazetesinin merkez binasini ziyaret ederek, gazete yöneticileriyle görüstü. Gazetenin Genel Yayin Yönetmeni Filiz Koçali ile görüsen gazetemiz yöneticileri, Günlük`ü kapatma kararinin Kürt sorununun çözümsüzlük siyasetinin bir yansimasi olduguna vurgu yaptilar. Ziyaret için tesekkür eden Koçali de, kapatma kararinda sunulan gerekçelerin, öne sürülen maddelerin sigdirilmasinin dahi mümkün olmadigini dile getirdi.||BU DURUMUN ÖNÜNE GEÇILMELIDIR||Bu tür kapatilma olaylarini protesto ettiklerini belirten Çagdas Gazeteciler Dernegi(ÇGD) Baskani Ahmet Abakay, son dönemde gazete kapatma olaylarinin olagan bir hale büründügüne dikkat çekti. Gazete kapatma olaylarinda yasanan artisin bir sekilde kamuoyunu tepkisizlestirmeyi amaçladigini vurgulayan Abakay, bu nedenle bazi çevrelerin bir süredir sol gazetelere yönelik kapatma gayreti içerisine girdigine isaret etti. Abakay, söz konusu kapatma girisimlerinin kaynaginda da TMK yasalarinin var oldugunu ve bu yasanin da AKP iktidari döneminde çikarildigini belirterek, `Avrupa Birligi, demokrasi gibi kelimeleri çokça tekrarlayan bir siyasi iktidarin, TMK yasalarina dayanarak gazeteleri kapatmasi gerçekten vahim bir durum` dedi. AKP iktidari döneminde çikarilan TMK yasalari kalkmadigi sürece bu sorunun devam edeceginin altini çizen Abakay, bu konuda muhalif siyasi partilere büyük görev düstügünü ve konunun mutlaka Meclis gündemine getirilmesi gerektigini vurguladi. Abakay, `Durum öyle bir hale büründü ki, muhalif gazetede çalisanlarin bile gazeteci sayilip sayilmayacagi tartismalari yapiliyor. Bunun mutlaka önüne geçilmelidir` diye konustu.||HERKES AÇISINDAN BIR UTANÇ||Sinir Tanimayan Gazeteciler Örgütü(RSF) Türkiye Muhabiri ve Bia Net Insan Haklari Editörü Erol Önderoglu da, toplumsal barisçil bir tartisma ortaminda Günlük gibi bir gazetenin yerinin hiçbir sekilde tartisilmamasi gerektigini ve Kürt sorununu tartisma platformuna tasimasi açisindan gazetenin çok büyük rolü oldugunu belirtti. Mahkemenin çeyrek sayfalik bir kararla önlem olarak yargilama olmadan almis oldugu karari bastan savma olarak degerlendiren Önderoglu, TMK`nin Anayasa Mahkemesi`nde esastan görüsülmemesinin gazetenin kapatilmasina neden oldugunu söyledi. TMK`nin esastan görüsülmesinin zorunluluk oldugunu kaydeden Önderoglu, `Yargilama olmadan, hukukun bütün ilkeleri olmadan bir gazeteyi kapatmaniz pesinen bir cezadir. Birakin içerik konusunda bir bilgi vermeyi, düzenlemeler bile kararda zar zor yazilmis. Hangi yasa maddesine dayandigini bile zar zor yazmis. O karari eline alan medya kurulusu, kendisi hakkinda fiili bir ceza verildigi kanaatini yasayabilir ve haklidir da` dedi. Cezanin hos görülemeyecegini kaydeden Önderoglu, cezanin yasal dayanaklarinin yetersiz oldugunu, `terör` taniminda gazetecilere verilen para ve hapis cezalarinin kabul edilemez düzeyde oldugunu söyledi.||TOPLUMA MESAJ VERILMEK ISTENIYOR||Türkiye Gazeteciler Sendikasi(TGS) Baskani Ercan Ipekçi ise gazete kapatma, yayin durdurma gibi kararlarin basin kurallarini ihlal eden yaklasimlar oldugunu söyledi. Bu konuda AIHM tarafindan belirlenmis Avrupa`daki basin kurallarinin uygulanmasi gerektigini kaydeden Ipekçi, siddet içermedigi, toplumu sarsmadigi sürece her türlü düsüncenin basin özgürlügü kapsaminda degerlendirilmesi gerektigini ve yasaklanamayacagini belirtti. Sendika olarak Basin kanunu ile kazanilmis haklarin sürdürülmesi ve 2006`da yürürlüge konulan TMK`nin acilen degistirilmesi gerektigini dile getiren Ipekçi, `Basin özgürlügüne karsi son dönemlerde yürütülen baski ve sansür girisimleriyle, 1980 darbe dönemine geri dönmeye dogru bir yol aliniyor. Simdiye kadar TCK`nin 301. maddesi üzerinden ifade özgürlügü sinirlandirilmak istendi. Ifade özgürlügünü bu maddeden kurtarsaniz bile bu sefer baska maddeler ortaya çikiyor. Türkiye`de bugün itibariyle 29 gazeteci tutuklu olarak yargilaniyor` diye konustu. Sadece gazetecilere degil bu yöntemle genele yönelik bir mesaj verilmek istendiginin altini çizen Ipekçi, amacin gazete ve gazeteciler üzerinden toplumu tepkisizlestirmeye çalismak oldugunu vurguladi. Basin üzerinde baski kuran bütün yasalarin acilen degistirilmesi gerektiginin altini çizen Ipekçi, `Aksi takdirde Türkiye`de düsüncelerini ifade ettigi için ceza alanlari koyacak yer bulamayacaklar` dedi.||MEDYA DA MAHKEMELER KADAR SORUMLU||Türkiye Yayincilar Birligi Basin Özgürlügü Sözcüsü Ragip Zarakolu ise kapatma kararinin Terörle Mücadele Yasasi`nin ne kadar kötü bir yasa oldugunun kaniti oldugunu kaydederek, yasanin basin özgürlügü açisindan son derece antidemokratik düzenlemelerle dolu oldugunu belirtti. 2003-2004 yilinda degistirilen TMK`nin ordunun istemiyle 2006 yilinda yeniden degistigini ve eskisinden daha kati bir hal aldigini dile getiren Zarakolu, söyle konustu: `Terörle mücadele yasasi`nin basin özgürlügünü kisitlayan hükümleri, bugün belki muhalif, sol ve Kürt basinini tehdit ediyor ama bu ayni zamanda, var olan medyayi da tehdit eden basin özgürlügü açisindan bir hükümdür.` (MEDYA SERVISI)

Günlük Ürünler